Eylül 2012. Gürkan Genç, yıllarca sürecek ve halen devam etmekte olan bisiklet ile dünya turu projesine yeni başlamış. Ankara’dan yola çıkmış, İzmir’e uğramış. Öncesinde yazışıyoruz, Perşembe Akşamı Bisikletçileri organizasyonunda şehir içinde birlikte pedallayıp sohbet ediyoruz. Ertesi gün de yine İzmir’de yaptığı bir sunuma katılıyorum.

Bu sırada söylediğim bir söz vardı kendisine: Sen şimdi yıllarca gezeceksin, ben de geziyorum, illa ki bir yerde yakalayacağım seni.
Bisiklet ile dünya turu
Üzerinden 5 yıl geçti. Gürkan bu süre içerisinde 43 ülkede 60.000 km pedalladı. 2017 Şubat ayında Güney Amerika’da yollarımız kesişmiş oldu. Şili’nin başkenti Santiago’da uzunca kaldığı için birçok defa görüştük, sohbet ettik, ve ardından Mart ayında Şili’nin güneyi Patagonya bölgesine doğru yol almaya başlığında birkaç gün ben de bisikletle yolculuğuna eşlik ettim.

Gürkan ile bisiklet turu yapma fikri benim için oldukça anlamlıydı. Normalde ben bisikletle gezmiyorum, tur bisikletçisi değilim. Seyahatlerim yoğunlukla sırtçantalı şekilde oluyor. Ancak diğer taraftan uzun yıllardan beri bisikleti özellikle şehir içi ulaşım amacıyla aktif biçimde kullanan, bisikletli yaşamı savunan bir bisikletseverim. Gürkan ise bu konuda tecrübe ve bilgi birikimi ile dünyanın parmakla gösterilebilecek tur bisikletçileri arasında yer alıyor. E hazır, şu an benim yaşamakta olduğum Şili’ye kadar kalkmış gelmiş, kendisiyle birkaç gün pedallamamak hakikaten olmazdı.
Şu an benim şehir içinde kullandığım vasat bir bisiklet var. Onun arkasında zaten küçük bir çantam var, birkaç gerdirme operasyonu ile çadırımı, matımı, uyku tulumumu ve minimum birkaç gerekli eşyayı yükledim. Gürkan’ın bisikleti zaten benimkinin yanında uzay aracı gibi kalıyor 🙂 Santiago şehir merkezinden güneye doğru yola çıktık. Benim kafamda birkaç gün bisikletle yola devam etmek, sonrasında herhangi bir noktada ayrılıp otobüsle geri dönmek vardı; ki öyle de yaptım.

Bir gezginden gezgin analizi
Şimdi gelelim bu yazının esas amacı olan, birinci ağızdan Gürkan Genç analizine. Dışarıdan bakan, kendisini sosyal medyadan takip eden, yazılarını okuyan, ancak yüz yüze tanışma fırsatı olmamış, ya da tanışsa da çok derin muhabbet etme şansı olmamış birinin gözündeki Gürkan Genç imajı bence şöyle birşey: Vay arkadaş adama bak ne güzel geziyor bisikletle, süper yerler görüyor. Belli ki pek para pul derdi de yok, muhtemelen aileden zengin falandır. E tabi ben de rahat olsam ben de gezerim dünyayı böyle; mis gibi hayat valla, kıskanıyorum.
Şimdi olayı adım adım inceleyelim. Evet çok güzel geziyor, süper yerler görüyor, kıskanılacak bir hayatı da var birçok kişiye göre. Ancak gerçekler şudur ki, Gürkan’ın yaptığını ben de yapmak isterdim / yapardım diyen kişiler arasında bunu yapabilecek kişi 1 – 2 tane ya çıkaaaar ya çıkmaz. Bunu ben söylemiyorum sadece, gerçek bu. Başka türlü olsaydı şu an Gürkan Genç gibi dünyayı bisikletle gezen onbinlerce insan olurdu, ancak sadece çok az sayıda var.

Öncelikle, bu yolculuk çok ciddi olarak hayattaki birçok şeyden vazgeçmeniz anlamına geliyor. Gürkan 5 senedir Türkiye’ye gitmedi mesela. Gürkan’ın da ailesi var, arkadaşları var, memleketi var. Kimi kimsesi yok, hayatı boşvermiş bir adam mı sanıyorsunuz Gürkan’ı? Hiç öyle değil. Ancak o, hayallerinin peşinden gitmeyi, kafasında kurduğu yaşamı yaşamayı, projeler üreterek birçok gencin ufkunu açmayı, onlara maddi manevi destek olmayı tercih etmiş. Bunun için rahat, konforlu, sevdikleriyle birlikte olacağı bir yaşamdan vazgeçmiş. Daha önce Ankara’da yapmakta olduğu profesyonel işini bırakmış.
Farklı Düşünce Yapısı
Şöyle bir olay da var: Gürkan’ın kafası bambaşka çalışıyor, apayrı bir boyutta yaşıyor gibi düşünebilirsiniz. Bu sebeple genel geçer, toplumda ortak kabul gören algılarla Gürkan’ın ne yapıyor olduğunu anlamanız oldukça zor. Örnek verelim. Birçok gezgin gideceği coğrafyaların iklim koşullarına göre uygun zamanda gitmeyi tercih eder. Aşırı soğuk, aşırı sıcak, aşırı yağmurlu, konforsuz durumlardan kaçınmaya çalışır. Gürkan ise tam tersini yapıyor. Örneğin Şili’nin güneyi, Patagonya bölgesine inmek için uzun süre Santiago’da durdu ve kışın gelmesini bekledi. Oralarda kışın kimse kalmaz, koşullar -20 -30 C leri bulur, her yer kapalı olur. Başka bir örnek verelim: Birçok takipçisi kendisine, dünya turu sırasında bisiklet üzerinde köpeklerle sorun yaşıyor musun? diye soruyor. O da Afrika’nın birçok noktasında bisiklet üzerinde fillerin, aslanların olduğu yerlerde pedalladığını söylüyor ve yaşadığı tecrübeleri anlatıyor. Ne demek istedğimi umarım anlatabilmişimdir 🙂
Risk
Diğer bir konu da işin risk boyutu. Gürkan tankla gezmiyor, iki tekerlek üstünde geziyor. Kendi deyimiyle demir atlı adam. Bisikletle günlerce insan görmeden çöller aşıyor. Dünyanın en yüksek geçitlerinden geçiyor. Bazı kişilerin ısrarla inanmak istemedikleri gibi, bisikletinin üzerinde elektrik motoru donanımı falan da yok. Baktım, inceledim yok, şahidim. Pedal çevirerek yapıyor tüm bunları. Kamyonlar, otobüsler teğet geçiyor yanında yollardan; bunu da bizzat gördüm. Ha işte bunu göremezsiniz sosyal medya paylaşımlarında mesela. Yanından 100km/saat hızla koskoca kamyon geçince ne oluyor, ne olabilir? Orta Doğu’da, Afrika’da milletin eskort korumalı, kurşungeçirmez araçlarla dolandığı yerlerden adam bisikletle geçti.
Ve şunu da belirteyim. gurkangenc.com websitesinde üçbin sayfa yazı var. Ama gerçek hikayeler nerede biliyor musunuz? Gerçek hikayeler Gürkan’ın hafızasında. Her gerçek gezginde olduğu gibi en derin duygular, en gerçek tecrübeleri paylaşmaya günümüzde ne uçan kaçan kameralar, dronelar ne de sosyal medya kanalları yeterli. Bu hikayeleri o yaşadı, o biliyor, o hissediyor. Biraz derin sohbet edince aslında olayın dışarıdan gözüktüğünden kat ve kat daha derin olduğunu.
Gürkan bir tur bisikletçisi. Sportif anlamda yaptığı işler belli, eyvallah. Ancak bunun çok ötesinde Gürkan gittiği ülkeleri çok derinlemesine inceleyen, okuyan, araştıran, öğrenen, kontaklar kuran, anlayan birisi. En az bisikletçi profili kadar bence kaşif yönü de oldukça önemli. Bisikletle gezmenin avantajını kullanarak her türlü ara yola, köye, hiçbir gezginin uğramadığı ücra noktalara gidiyor, insanlara sorular soruyor, birşeyler öğreniyor, ve öğrendiklerini elinden geldiğince paylaşıyor.
Bu arada Gürkan’ın bisikletle dünya turu boyunca hali hazırda kırmış olduğu bazı dünya rekorları mevcut. Bunlar GPS kayıtları ve birçok belgelerle resmileştirilip kaydediliyor. Guinness Rekorlar Kitabı içerisinde yer aldığında haberiniz olacak.
Gürkan Genç eğitim bursu, gezgin bursu, genç kaşifler projesi, doğa için pedalla, gelecek için pedalla
Peki bu adamın çok mu parası var gerçekten de dünya umrunda değil, böyle çalışmadan geziyor. Sohbetlerimizde ben şunu anladım. Gürkan’ın parası var, ama parayla işi yok. Şöyle açalım konuyu. Para sıkıntısı yok evet çünkü yıllardır uğraşıyor, kendisine gönülden inanmış destekçileri, sponsorları var şu anda. Yolculuğu sırasındaki giderlerinden daha fazla geliri var. Ancak Gürkan ne yapıyor? Parası var diye gidip lüks restoranda yemek yiyip otellerde kalmıyor. Bunu istese yapar. Ancak makarna yiyor, müsli yiyor, çadırda kalıyor. Parayı dağıtıyor. Projeler yapıyor, genç sporculara maddi destek sağlıyor, bisiklet hediye ediyor, burs veriyor. Maddiyat olayını kafada bitirmiş ve bu yaptığı güzel işlerden çok mutlu oluyor. Benim gördüğüm budur.

Bir de şunu da eklemeden geçmemek lazım, Gürkan aşırı çalışkan birisi. Sürekli bir telefon görüşmeleri, projeler, gittiği ülkelerde sunumlar, Türkiye’den gelen röportaj sorularını cevaplamalar, bulunduğu ülkelerde gazete, televizyon röportajları. Bitmiyor işler ve hepsine yetişiyor. Mesela kamp yaptığımız ikinci günün gecesi uyanıp, kendisine gönderilen röportaj sorularını çadır içinde telefondan cevaplayıp tekrar uyumaya devam etmiş. Sabah anlatıyor dün gece bir röportaj cevapladım diye. -Hangi ara yaptın? -Gece 4’de.
Bisiklet turunda rota belirleme
Peki Gürkan Genç nasıl rota çiziyor ona bakalım. Kabaca bir yön belirliyor kafasında, diyelim ki bizim yolculuğumuzda olduğu gibi hedef güney. Bisikletin üzerinde sürekli aktif olarak takip ettiği GPS’e bakarak güneye doğru gitmeye başlıyor. Ancak bu süre içerisinde sağda solda çevrede ne var ne yok bir yandan onlara bakıyor. Enteresan bir müze mi var, ilginç bir köy mü var nedir? Ona göre rotasını değiştiriyor. Ayrıca otoyol, ana yol gibi riskli yerlerden mümkün olduğunca uzak duruyor. Sürekli bir alternatif yol, köy yolu, dağ bayır toprak yol arayışı içerisinde. Bu hem trafik kazası risk faktörünü azaltıyor, hem de bulunduğu ülkeyi derinlemesine tanımasına fırsat veriyor.
Tur bisikleti malzeme listesi
Yıllarca bisiklet üzerinde yaşadığından neye ihtiyacı olup neye olmadığını çok iyi biliyor. Zaman içinde tüm eşyaları hacim ve kilo olarak azalmış da azalmış. Tüm malzemeler çok teknik, özenle seçilmiş ve en kalitelilerinden. Kendi sitesinde yanında bulunan tüm malzemelerin listesi ve değerlendirmeleri var, merak eden oradan bakar. Herşey çok optimum ve pratik hale gelmiş. Çadır mı kurulacak? Ne nerede herşey belli, alakalı malzemeler bir arada. Tık tık, birkaç dakikada çadır hazır. Yemek mi yapılacak, yol kenarında durulur, birkaç dakikada ocak yanar yemek pişer, enerji depolanır, yola devam.

Fotoğraf makinaları, kameralar, herşey en hızlı erişebilecek yerlerde. Güvenlikle ilgili potansiyel sorunlar nelerdir, ne yapılır, ne yapmamlı? Herşey düşünülüyor ve adımlar ona göre atılıyor. Gürkan’a bu gözle bakınca bir gezginin gelebileceği en üst seviye pratiklik seviyelerini gözlemlemek mümkün.
Gürkan hakkında daha fazla bilgi almak için kamp yerimizde gerçekleştirdiğimiz Gürkan Genç ile sohbet videosunu izleyin.
Yollar
Gürkan ile pedallamak benim için gerçekten çok keyifliydi. Hem kendisini daha yakından tanıma adına, hem de tur bisikletçiliği hakkında kısa sürede çok şey öğrenme anlamında çok iyiydi. Aslında birkaç gün daha yola devam etmek isterdim ancak birinci gün, yol üzerindeki diğer Türk bisikletçi arkadaşların bulunduğu köye varmak için 116 km (750m tırmanış) yol yapınca, her ne kadar sürekli şehir içi bisiklet kullanan biri de olsam tırmanışlı uzun yol biraz ağır geldi herhalde ki devamındaki günlerde dizimde ağrı oluştu. Dolayısıyla zorlamamak adına üçüncü günde ayrılıp geri dönme kararı aldım.
Ancak sorun değil, eminim ki yolumuz tekrar kesişecek ya yine Amerika kıtasında, ya Asya’da ya da başka bir yerde, ve tekrar pedallayıp, kamp kurup sohbet edeceğiz.