Las Vegas gerçek hayattan kaçmak isteyenler için yaratılmış yapay bir dünya! Zamanın önemi, tüketimin ise sonu yok. Saatin kaç olduğunu merak edip etrafta aramayın, bulamazsınız. Las Vegas’ı anlamaya çalışmayın, sadece kentin akışına bırakın kendinizi gitsin. Las Vegas Kumarhaneleri sizi bekliyor. Uyku mu? Onu unutun bir kere…
Üzerinde ‘Mega Resortlar’ın Yükseldiği Çayır
Nevada eyaletinin en büyük şehri olan Las Vegas’ın yerinde bundan yüz yıl önce hiçbir şey olmadığını hayal etmek çok zor. 1820’li yıllarda Mohave Çölü’nün ortasındaki bu uçsuz topraklara ilk gelen İspanyollar bölgeye İspanyolca ‘çayırlar’ anlamına gelen Las Vegas adını koymuşlar. Sürekli olarak organize çetelerin ve kovboyların gazabına uğrayan, can güvenliğinden uzak bu toprakların yerleşime açılması 1905 yılında demiryolunun bölgeden geçmesiyle başlamış. 1911 yılında şehir statüsüne kavuşan Las Vegas’ın kaderini değiştiren ise 1930’lardaki ekonomik buhran olmuş. Bu dönemde çıkarılan bir yasayla Las Vegas kumarhaneleri yasal hale gelince Las Vegas bir anda cazibe merkezi haline dönüşmüş. 1935 yılında Colorado Nehri üzerine inşa edilen devasa Hoover Barajı’yla bölgenin su ve elektrik sorunu çözülünce de yatırımcılar Las Vegas’ı bir eğlence şehri olarak tasarlamak için kolları sıvamışlar. 1940’lardan itibaren de Benjamin Siegel ve Meyer Lanski gibi eski gangster ve mafya liderleri Vegas’a daha sık uğramaya, yatırım yapmaya, oteller ve kumarhaneler açmaya başlamışlar. 1969 yılında hizmete giren ve bugün Las Vegas Hilton olarak bilinen 1512 odalı International Hotel ile beraber Las Vegas’ta mega resort oteller dönemi başlamış.
Dünyanın “En…” Otelleri Strip’te
Las Vegas çölün ortasında ışıl ışıl parıldayan 600 bin nüfuslu bir şehir. Ancak birçok ziyaretçi için Las Vegas topu topu 6,5 kilometrelik bir caddeden ibaret. ‘Strip’ adı verilen bu caddeyi özel kılansa üzerinde yer alan oteller, kumarhaneler, gece kulüpleri, alışveriş ve eğlence merkezleri. Strip’te eğlence yılın 365 günü, günün de 24 saati dur durak bilmeden devam ediyor. Dünyanın en büyük, en pahalı, en çılgın otelleri, kumarhaneleri, restoranları, barları ve gece kulüpleri Strip üzerinde yer alıyor. Oda sayısı bakımından dünyanın en büyük yirmi beş otelinden on dokuzu burada. Caddedeki otellerin toplam oda sayısı 67 bin. Bu rakam, dünyada tek bir cadde üzerinde yer alan en fazla oda kapasitesi aynı zamanda.
Las Vegas’ın en büyük binası 2009 yılı sonunda MGM şirketi tarafından yapımı tamamlanan City Center. Yapımına 9,2 milyar dolar harcanan bu devasa kompleks Amerika Birleşik Devletleri tarihinin en büyük bireysel yatırımı olma özelliğini taşıyor. Toplam 31 hektarlık bir alan üzerine kurulu City Center’da binlerce yatak kapasitesi olan çok katlı oteller, on binlerce müşteriyi aynı anda ağırlayabilecek kapasitede kumarhaneler, eğlence merkezleri ve restoranlar yer alıyor.
Hollywood stüdyolarından birisi olan Metro-Goldwyn-Mayer’in başharflerinden oluşan MGM şirketinin sahip olduğu bir diğer otel de dünyaca ünlü MGM Grand Oteli. Burası dünyanın en büyük oteli, tam dokuz bin çalışanı var. Yıllık ziyaretçi sayısı ise yüz binleri buluyor. Otelde toplam 6852 oda var; yani her gün farklı bir odada kalarak MGM Grand’da on sekiz yıl geçirmek mümkün. MGM Grand’ın simgesiyse, aynı zamanda firmanın da maskotu olan ve Hollywood filmlerinin başlangıç sahnelerinden hatırladığımız aslan. Leon aslı bu maskot aslanın 15 metre yüksekliğinde ve 45 ton ağırlığındaki bronz heykeli otelin önünde yer alıyor.
En büyük ve en masraflı yapılardan bahsetmişken en uzundan bahsetmemek olmaz. Las Vegas’ın en yüksek, Amerika kıtasının da beşinci yüksek yapısı olan Stratosphere, Strip’in kuzey ucunda yer alıyor. Stratosfer’i özel kılan ise 350 metre yüksekliğindeki kulesi. Kulenin en tepesinde ‘Big Shot’ adında dünyanın en yüksek eğlence treni bulunuyor. Stratosphere kulesinin yanında aynı adı taşıyan 2427 odalı bir otel ve kumarhane de bulunuyor.
Yetişkinlerin Disneyland’ı Las Vegas Kumarhaneleri
Günümüzde Las Vegas, yılda ağırladığı 40 milyon ziyaretçiyle birçok ülkeye gelen toplam turist sayısını tek başına geride bırakacak derecede önemli bir eğlence merkezi. Dünyanın diğer turistik şehirlerinin aksine Las Vegas’ta gezilecek ve görülecek parklar, müzeler, anıtlar ve sergiler yok. Onun yerine oteller, kumarhaneler, alışveriş merkezleri, devasa akvaryumlar ve ışıltılı gösteriler var. Bir anlamda Las Vegas yetişkinlere özel bir Disneyland…
Las Vegas otellerinden belki en estetik olanı bir zamanların ünlü Dunes kumarhanesinin yerine yapılmış olan Bellagio. Göl kenarında yer alan İtalyan palazzolarının mimarisinden esinlenerek yapılmış olan otelin en önemli özelliği, ön taraftaki devasa havuzda her yarım saatte bir müzik eşliğinde gerçekleştirilen su ve ışık gösterisi. 1200 fıskiyenin kullanıldığı sistem için 75 milyon dolar harcanmış. Otel binasının içindeki en göz kamaştırıcı unsur girişteki tavanı kaplayan, 2000 el yapımı cam çiçekten oluşan “Como’nun Çiçekleri” adlı 190 metrekare büyüklüğündeki tavan süslemesi.
Bir diğer gösterişli otel olan Luxor, Mısır piramidine benzeyen mimarisiyle dikkati çekiyor. Luxor’un simgesi olan ve siyah piramidin tepesinden gökyüzüne doğru yayılan 40 milyar mum gücündeki ışık uzaydaki astronotlar tarafından dahi görülebiliyor. Otelin girişinde on kat yüksekliğinde devasa bir sfenks ve kumtaşından bir obelisk görenleri büyülüyor. İçerideyse firavun heykellerinden aslanlara ve gardiyanlara kadar Eski Mısır’ı çağrıştıran büyüleyici sembolleri görmek mümkün. Tabii Luxor’un içerisinde, İkinci Ramses’in Büyük Tapınağı’nın bir replikasının da olduğunu unutmayalım. Mandalay Bay ve Mirage otelleriyse devasa akvaryumlarıyla dikkati çekiyor. Mandalay Bay’deki ‘Shark Reef,’ aralarında dünyada az sayıda kaldığı bilinen sarı renkli timsahın da bulunduğu binlerce deniz canlısını barındırıyor. Mirage’ın resepsiyon bölümünde yer alan ve 80 bin litre tuzlu suyla doldurulmuş olan akvaryumdaysa Fiji Adası’ndan Kızıldeniz’e kadar altmış çeşit deniz canlısı bulunuyor.
New York-New York, dışarısında Empire State ve Chrysler gökdelenlerinin, Brooklyn Köprüsü’nün, Özgürlük Anıtı’nın birer minyatürlerinin bulunduğu, iç dekorunun ise Manhattan sokaklarını anımsattığı New York temalı bir otel ve kumarhane. Mağrip dekorlu Sahara, önünde gondolların dolaştığı Venetian ve Eyfel Kulesi’nin küçük bir benzerini barındıran Paris de Las Vegas’taki şehir konseptli diğer oteller. Tüm bunların dışında Treasure Island, Wynn Las Vegas,Circus Circus, Ceasar’s Palace, Flamingo, Excalibur gibi çok sayıda mega otel farklı temalar, ışık gösterileri ve şovlarla müşterilerin odak noktası olmaya çalışıyor.
Konusu Las Vegas olan her sinema filminde, her televizyon dizisinde, hatta her konuşmada duyulan bir cümlecik var: “Vegas’ta olan Vegas’ta kalır!” Las Vegas’ın bir “günahlar şehri” olduğunu ima eden gayrı resmi bir slogan aynı zamanda bu cümlecik. “Las Vegas’ta yaşananlar sizin peşinizden gelmez, her şey orada yaşanır ve biter” anlamını taşıyor. O yüzden siz de ilk fırsatta Las Vegas’ı ziyaret edin ve bu günahlar şehrinin büyülü dünyasında kaybolun. Kısa bir süreliğine de olsa gönlünüzce eğlenin, para harcayın, tüketin ve her şeyi Vegas’ta unutup gerçek yaşama dönün!