Türk pasaportu ile 110’dan fazla BM ülkesine gitmeye kalkınca birçok engelle karşılaşıyorsunuz. Benim gezginliğim dünyanın nasıl politik parsellere ayrıldığını, içine doğduğumuz hayali çizginin dünya üstünde hareket alanımızı belirlediğini görmem içinmiş.

Sınırlar ve Vize Uygulamaları
Sınırlar hayali çizgilerdir. Ya gerçek anlamda kanlı bir savaş sonucu ya da mecazi anlamda kanlı politika ile belirlenmiş hayali çizgiler.
Vizeler de günümüzün dünya çapında kabul gören ırk ayrımcılığı. Şu anda iki pasaportum var. Türk pasaportum “Batılılar”ı sevmeyen veya istemeyen Müslüman ülkelerinin, İtalyan pasaportum geri kalan yerlerin kapısını bana açıyor. Ama sadece benim hareket özgürlüğüm yeterli değil. Ben dünyanın sadece mültecilere değil, tüm göçmenlere açık olması gerektiğine, insanların doğdukları dünyada istedikleri gibi özgürce hareket edebilmesi gerektiğine inanıyorum. Bu, en temel bir insan hakkıdır. Olmalıdır!

Ülke Sayısı
“Kaç ülke gördünüz?” sorusuna Kasım 2015’te şöyle cevap vermiştim: “Yüzden fazla olmuştur ama saydığımdan değil, 15-20’de saymayı bıraktım. Yıllar sonra, ikinci dünya turumdan önce bir merak edip saydığımda 74 filandı. Ben sınırlara inanmıyorum, o nedenle gezdiğim ülke sayısı tutmuyorum. Tutanları da sevmiyorum 🙂

Şaka bir yana, benim için sınırlardan rahatsız olmayan, onlardan nemalanmaya kalkan kişi gezgin / seyyah değildir. Yarış mı bu? İki günlüğüne New York’a gitseniz Amerika’yı gördünüz diye mi sayacaksınız? Yoksa saymayacak mısınız? Size rakamlarla bir fikir vereyim: En küçük ülke Vatikan 0,44 km2, en büyük ülke Rusya 17.100 km2. Bu iki ülkeyi nasıl aynı sepete koyarsınız?

Keza Hawaii’yi ayrı olarak sayıyorsunuz diyelim. (Gezginlerin ayrı bir ülke sayım listesi var.) Onda da iki gün Honolulu’da kalmak var, tüm sekiz adayı görmek var, adalara günübirlik uğramak var, haftalarca kalmak var.
Ayrıca gittiğiniz yerler arasındaki bir ülke yarın bölünür, -mesela ben Sudan’ı boydan boya geçtim. Şimdi Güney Sudan diye bir ülke var.- İki ülkeye gitmiş mi sayılıyorum yoksa ben gittiğimde öyle bir ülke var olmadığı için Güney Sudan’ı gördüm sayılmaz mı? Tüm bunların ne anlamı var?
Peki ya yok olan ülkelere ne demeli? Mesela bir zamanlar Doğu Almanya vardı, SSCB vardı. Var oldukları dönemde bu yerlere gitmişseniz ne yapacaksınız? Listenizden silip sayınızı mı düşüreceksiniz? Bu haksızlık değil mi?

Hem bir yerden sonra ülke sayısı tutmak zor geliyor. Düşünsenize… Bebeklerin yaşlarını ilk sene içinde ay olarak söylüyorsunuz. Büyüdükçe ay sayısı tutmak mantıksız. Ben de onun gibi yaptığım dünya turu sayısı tutuyorum artık 😉

Dünyadaki Tüm Ülkeler
Böyle demiştim ama şimdi, yeni bir hedefim var, o nedenle ne kadar yolum var bilmek için saydım. Eğer dünyanın tüm ülkelerine ayak basmayı becerebilirsem bu düzeni protesto etmek adına tüm pasaportlarımı yakacağım.

– Yeryüzü ülkeler olarak parsellenip kendisi, anne babası, eşi o bölgede doğmamışlara yasaklanacak veya şartlarla girdirilecek bölünmüş toprak parçaları değil, bir süre üstünde yaşanıp gezilip görülecek ve sonra altında gömülünecek, herkese ait bir toprak bütünüdür.-
Zeynep Gülin de Vincentiis kimdir?
Temmuz 2001 – Eylül 2002 arasında karadan bir dünya turu yaptım. Detaylı hikayesi İnkılap Yayınları‘ndan çıkan “Avucumda Patikalar” adlı kitapta.

Ağustos 2008 – Ağustos 2009 arası denizden ikinci bir dünya turu yaptım. Detaylı hikayesini Hürriyet Gazetesi röportajında bulabilirsiniz.
http://www.hurriyet.com.tr/on-bir-ayda-tek-basina-denizden-devri-lem-12151539
Eylül 2015-Aralık 2015’te ise ikinci dünya turumda tanıştığım İtalyan eşim ve dört yaşımdaki kızımla “99 Günde Devrialem” olarak üçüncü bir dünya turu daha yaptım.