• Skip to main content
  • Skip to secondary menu
  • Skip to footer
  • Kültür Sanat Yaşam
  • Gurme
  • Rehber
  • TÜRKİYE
  • ASYA
  • AVRUPA
  • AMERİKA
  • AFRİKA
  • AVUSTRALYA

Sırtçantalılar

Seyahat Gezi Rehberi, Turizm Haber, Kampanya

  • HAKKIMIZDA
  • BASIN
  • HABER
  • ETKİNLİK
  • İLETİŞİM

Kadın Gezgin Sırt Çantası

26/06/2013 By Sırtçantalılar Yazarı

İlk defa aylar ve kilometreler sürecek bir yolculuğa çıkan kadının kafasında bin bir soru vardır. Seyahat etmeyi sevmeyen bir kültürden geldiğimiz için kendini yola teslim etmek büyük bir karar gibi gözükür. Ve gün yaklaştıkça tüm beklentilerini, korkularını ve heyecanını 60-70 litrelik bir sırt çantasına tıkıştırması gerektiğini fark eder. Yağmur, soğuk, güneş, dağ, deniz, şehir ve  60 litre. Peki nasıl?  2012 Şubat’ta, çok kar yağdığı için istediğim alışverişi yapamadan, son gece hazırladığım sırt çantamla 6 aylık bir yolculuğa çıktım. Daha önce götürülmesi gerekenleri araştırmış olmama rağmen pek çok sayıda keşke dedim. Bunun üzerine uzun yol hedefleyen kadının mükemmel sırt çantasını planlamaya ve paylaşmaya karar verdim. Yazılanlar genel bir öneriden ibaret olup çok çetrefilli koşullarda seyahat edecekleri tatmin etmeyebilir. Ayrıca keşkelerimin hiçbiri kafamdan geçen önemsiz söylenmelerden ileri gitmemiş, bir çoğu “Bunu neden yanıma aldım ki?” şeklinde cereyan etmiştir.

Pantolon : Uzun yürüyüşler yapmayı planlamıyorsanız bile yanınızda tercihen şort da olabilen bir trekking pantolonu götürmeniz iyi olacaktır. Sadece doğa yürüyüşlerinde değil, çabuk kurumalarının ve terletmemelerinin verdiği avantaj sayesinde şehirde de giyebilirsiniz. Ayrıca ilk gideceğiniz yerdeki mevsime göre sık giydiğiniz ve sizi evde hissettirecek bir pantolonunuzu yanınıza almanızı tavsiye ederim. Ağır olduğu ve geç kuruduğu için kot pantolon önerilmez. Ancak çok kot giyen birisiyseniz, uzun bir yolculukta hem halka karışmanıza hem rahatlamanıza yardım edebilir. Yerel kıyafetlerden de edinebilirsiniz. Gideceğiniz ülkelerdeki kadınların nasıl giyindikleri konusunda bir ön araştırma yapmak iyi olur. Mesela Hindistan’da bacak göstermek bel göstermekten çok daha ayıp karşılanır ve şort giyen kadın rahatsız edilebilir. Aynı zamanda sıtma gibi sinek ve böcek sokması sonucu bulaşan hastalıklardan ve güneş yanıklarından korunmak istiyorsanız kollarınızın ve bacaklarınızın kapalı olmasını tercih edebilirsiniz.

Ayakkabı: Mutlaka daha önce giymiş olduğunuz bir trekking ayakkabısını yanınıza alın. Bilekten bağlama seçeneği bulunan ve suya girebilen bir terlik de iyi fikir. Dükkanlara bile girerken ayakkabı çıkartılan ülkelerde, duşta ve plajda bilek kısmı sizi rahatsız edebilir; ancak uzun yürüyüşlerde de düşmenizi önleyecektir. Bunların dışında yine günlük giydiğiniz rahat bir yürüyüş ayakkabısı ve şık ortamlar için bir babet götürmeyi düşünebilirsiniz.

Üst : Yolculuğuna soğukta başlamayanlar için biri uzun kollu 3-4 tişört, bir polar, su geçirmeyen kapüşonlu bir ceket ve cebe sığan bir yağmurluk yeterli olacaktır. Sonra gerekirse yün kazak edinebilir, anı olarak da saklayabileceğiniz tişört alışverişlerine çıkabilirsiniz.

Elbise : Arada bir kendinize kadın olduğunuzu hatırlatmak açısından iyi olabilir. Hafif bir tane seçin.

 

Bikini/Mayo : dındınlar için zor bir alışveriştir zaten,  o yüzden evdekilerden bir tane yanınıza alın.  Turistlerin bol olduğu yerlerde bikiniyle güneşlenip yürüyebilirsiniz, ama bazı ülkelerin kırsal kesimlerinde aynen bizdeki gibi pek iyi karşılanmıyor bu durum. Üstünüze bir şey sarmanızı ya da şortla suya girmenizi öneririm. O yüzden pantolonunuz şort olmuyorsa bir de şort ekleyebilirsiniz listeye. Aynı şortu uyumak için de kullanabilirsiniz.

Peştamal : Havludan çok daha hafif ve çabuk kuruyor. Kendisini aynı zamanda kirli yerlerde yatmak durumunda kalırsanız çarşaf niyetine de kullanabilir, üşürseniz sarınabilirsiniz.

İç Çamaşırı: 5-7 gün arası size yetecek iç çamaşırını yanınızda taşımanızı tavsiye derim. “Ay çok hafif, ne olacak” denilen şeyler üst üste binince ciddi ağırlık yapıyor. İlk durağınıza göre 2-3 çorap da attınız mı çantaya, yeterli olur.

Makyaj Çantası : Bin bir renkte makyaj yapmayı seviyorsanız bile gündelik kullanabileceğiniz minimum malzemeyi almanız beliniz için çok yerinde bir karar olacaktır.

Kişisel Bakım/Hijyen : Sıcak bir yere gidiyorsanız önceliğiniz güneş kremi ve deet oranı (kutunun üstünde yazar) en az %15 olan sinek kovucu sprey olmalı. Onun haricinde yüzünüz, vücudunuz ve dudağınız için nemlendirici de gerekecektir. Biraz pahalıya da mal olsa hepsinin yolculuk boylarını almanızı veya küçük şişelere koymanızı tavsiye ederim. Bir de şampuan, duş jeli, diş macunu vesaire eklenince çantanızda ciddi bir ağırlık oluşuyor. Yolda hep istediğimizi bulabiliyor muyuz? Hayır. Anlamadığınız bir alfabede yazılmış bir ürünü şampuan sanarak alıp, bir hafta saç kremiyle yıkanma ihtimalimiz var mı? Evet.  Ancak o da işin tüm eğlencesi, sonradan anlatılacak hikayesi.  Birçok hostelde ortak bir saç kurutma makinesi bulunuyor, bone bulundurmak da iyi fikir olabilir. Sıcak bir yere gidiyorsanız zaten, sorun yok. Epilasyon aleti kullanıyorsanız yanınıza alın. Onun haricinde ağda da bulursunuz, ağda salonu da. Hem gittiğiniz yerde kadınlar ne yapıyorlarsa onlara uyum sağlamak iyi bir deneyim olmaz mı?

Yolculuğunuza az gelişmiş bir ülkeden başlayacaksanız tampon veya hijyenik ped bulma durumu da kafanızı kurcalıyor olabilir. Kurcalamasın, sonuçta her yerde kadınlar regl oluyorlar. Eğer aylarca çölde tek başınıza kalmayacaksanız yanınıza stoklamanıza gerek yok. Sadece yol boyunca büyük şehirlerdeyken bu alışverişinizi yaparsanız rahat edersiniz, alışkın olduğunuz seçeneği daha kolay bulursunuz.  Tampon işi biraz daha sıkıntılı olabilir ama.  Bir de minik bir deodorant, horlamalı geceler için kulak tıkacı ve el temizleme jeli attık mı çantaya, bu iş de bitti. Ufak bir öneri, buralardan taşımayın ama buldukça bir tuvalet kağıdı da dolandırın yanınızda.

İlaç Çantası : Bunu elbetteki doktorunuza danışın. Ağrı kesici, ishal ilacı, mide rahatlatıcı ve yara bandı olmazsa olmazlardır, ancak abartmadan. Onun dışında da bir antiseptik merhem, sargı bezi ve kuvvetli bir antibiyotik götürmek iyi fikir. Bazen ilaçları açık satabiliyorlar ve son kullanma tarihini görmüyorsunuz. Doğum kontrol ve korunma yöntemleri için de aynı risk geçerli, dikkat edin. Doğum kontrol hapı kullanıyorsanız stoklamanız iyi olabilir.

Alet Edevat : Çantaya bir adet kafa feneri atıyoruz. Çok yataklı bir odada sabaha karşı çantanızı toplarken,  elektrik olmayan bir yerde tuvalete giderken ya da ıssız gözüken bir sokakta yürürken çok işinize yarayabilir. Çakı bulundurmak da hayatınızı kolaylaştırır. Hele İsviçre çakısı gibi marifetleri saymakla bitmeyen bir tane edinirseniz oturduğunuz şehirde bile sokağa onsuz çıkmamaya başlarsınız. “Durun ben şarabı açarım, kıymık mı battı hemen çıkarırım,  konserveyi ben hallederim” diyen hep siz olursunuz. Havanızdan geçilmez. Ama bir uyarı, Türkiye’de havaalanlarına girerken el koyabiliyorlar. Bir de gerekiyorsa  ilk durağınız için priz çevirici adaptör edinin.

Aksesuar: Şapka, fular (ya da eşarp) ve yanınızda hiçbir yük olmadan rahat dolaşmak istediğiniz günler için minik bir çanta.

Sırt Çantası Kılıfı: Sizin bir parçanız olan çantanız aynı zamanda çamurlarda sürünecek, yağmur emecek ve tekme yiyecek. O yüzden kılıfın çok faydasını görebilirsiniz. Çantanın sağına soluna taktığınız eşyalarınızın düşmemesi veya çalınmaması için de iyi bir koruma olur. Bu arada diyelim ki kılıfınız yok ve şiddetli bir yağmurda yürüyüşe gideceksiniz. O zaman bir çöp torbasını geçirin üzerine, ayaklarınızı da poşetleyin. Biliyorum çok seksi bir görüntü değil ama en kuru siz kalırsınız.

Uyku Tulumu: Taşımasının çok pratik olduğu söylenemez. Zaten elinizde yoksa dünyanın büyük bölümünde Türkiye’den daha ucuz. Bazen havaalanında ya da garda gecelemek gerektiğince çok iyi oluyor ama.  Arada kamp yapmayı düşünüyorsanız diğer malzemeleri kiralayabilirsiniz.

Gizli Bel Çantası: İçine paranızı, pasaportunuzu ve kredi kartlarınızı koyuyorsunuz. Beraber yatıp beraber kalkıyorsunuz.

Küçük Sırt Çantası:  Gündelik kullanımınız için de bir sırt çantası gerekli. İçine götürmek istediğiniz elektronik eşyalarınızı atacaksınız (netbook, fotoğraf makinesi,mp3 çalar.) ve bunlar seyahatinizin en büyük yükü olacaklar. Hem ağırlık yaptıklarından, hem pahalı olduklarından. Sigortalatmayı düşünebilirsiniz. Harici disk taşıyıp fotoğraflarınızı ve yazdıklarınızı sık sık kopyalamayı unutmayın.  Kağıt kalem de dilini bilmediğiniz bir yerde iletişim kurmak için kolaylık sağlar. Yanınızda götürmek istediğiniz kitabı da seçtiniz mi?

O zaman çok ciddiye almayın burada yazılanları. Sadece çantanızı hafif tutup vazgeçemeyeceğiniz hiçbir şey götürmeyin, yeter. Gümüş takılarınızı ve o hiç çıkarmadığınız altın kolyenizi evde bırakın.  Kendi iyiliğiniz için olabildiğince fakir gözükmeye çalışmanızı da tavsiye edebilirim. Hem ne kadar pasaklı olursanız, gezginler arasında o kadar prim yaparsınız. İşte size az bulabileceğiniz bir salaş olma özgürlüğü! Tadını çıkartın. Bir de sağlamlığını ve rahatlığını kontrol ettiğiniz sırt çantanızdan bir müddet sonra nefret etmek istemiyorsanız, sadece tepeden değil,  yandan da açılıyor olmasına dikkat edin derim. Bir şeyler bulabilmek için tüm çantayı boşaltıp geri koymanıza gerek kalmaz.

Filed Under: Rehber Tagged With: LifeStyle, Sağlık, Seyahat Ekipmanı, Seyahat Özgürlüğü, Tecrübe

BİR SONRAKİ YAZI İÇİN BEĞENDİĞİN ETİKETE TIK TIK

Afrika Akdeniz Almanya Amerika Asya Avrupa Bisiklet Blogger Ekoloji Eğlence Festival Gazete Gezi Rehberi Kahramanmaraş Kitap Lezzet Kaşifleri LifeStyle Lüks Müze Otel Outdoor pasaport Pazar Sağlık Seyahat Ekipmanı Seyahat Özgürlüğü Sosyal Sorumluluk Sırtçantalılar Topluluğu Sırtçantalı Seyahat Tapınak Tarih Tayland Tecrübe Tekne Teknoloji Trekking Tren Türkiye Uçuş Video Vize Yemek İstanbul İzmir Şanlıurfa

Footer

  • facebook
  • instagram
  • twitter
  • youtube
  • google
  • English
Sırtçantalılar Topluluğu © 2008–2020 // Gezi Seyahat Blogu // Travel Blog